28 Eylül 2014 Pazar

ŞU SORUMLULUK DEDİKLERİ

Biz anne babaların en büyük derdidir sorumluluğunu bilmeyen çocuklar...Sanmayın bu dert sadece bizim: öğretmenler sorumsuz öğrenciden, yöneticiler sorumsuz vatandaştan, eşler sorumsuz eşlerinden, arkadaşlar yine sorumsuz arkadaşlarından hep dertlidir. Bu sorumluluk ne menem bir şeydir ki herkes dertli böyle. Aslında ergenlik gibi belli dönemsel geçişleri saymazsak sorumluluk bilinci gelişmiş bir ademoğlu her yaş her dönemde "sorumlu bir eş", "sorumlu bir öğrenci", sorumlu bir arkadaş", "sorumlu bir evlat", .......olarak hayatını sürdürür. Ve malesef ki küçük yaşlarda hayat telaşı iş güç, yorgunluklar, ekonomik krizler, basit şehirli depresyonları falan derken çocuklarımızda geliştirmeyi unuttuğumuz bu zat-ı muhterem, öyle büyük yaşlarda kolay kolay da uğramaz davranışlarımıza. Uğrasa da bir kaç günlük bir misafir gibidir, hani kapıdan bakıp geçen, geçerken uğrayan. Peki ne yapalım? Hadi çocuklarımızı hafife almayalım ve görevler verelim. Bu görevleri de öyle süs olsun kabilinden bir kez, iki ez değil düzenli olarak verelim. Mesela hep deriz ya sofrayı hazırlarken size yardım etsin diye. İşte bu yardım her akşam sofra hazırlanırken olsun ve çocuğunuza spesifik bir görev belirleyin. Bunu da yine beraber yapın. "Bundan sonra sofrayı beraber hazırlayalım diye düşündüm. Senin yardımın benim için önemli. Hangi işte yardımcı olabilirsin?" Yaş grubuna göre değişken cevaplara göre görevinizi sabitleyin. Örneğin 4 yaşındaki kızınız/oğlunuz tabakları taşımak istedi. Bunun için biraz erken olduğunu düşünüyorsunuz. "Tabakları taşımak iyi fikir, ama biliyor musun kaşık çatalları ben hep son anda hatırlıyorum ve sofrada dağınık duruyorlar, şimdilik bu konuda yardımcı olursan, ki olabileceğine inanıyorum, işlerim çok kolaylayacak" gibi manevralarla istediğimiz noktaya gelebiliriz.  Bu kadar lafın ardından gelelim bize; bizim evde de kaşık çatal işi 3 yaşındaki oğluma ait. O bundan çok keyif alıyor ve heyecanlanıyor. Bu gün ise mevsimsel hazırlıklarda beraberdik. Yazlık kışlık değişimini birlikte yaptık. Ne de olsa kıyafetler onun. Kendi başıma belki 15-20 dakikada halledebileceğim bir iş biraz daha uzun sürdü, ama hem zamanı beraber geçirdik, hem ben onun beni rahatsız etmeyeceği bir vakit kollayarak kendimi strese sokmadım, hem iş boyunca yaptığımız sohbetle oğlumun dil becerisine, kavram gelişimine katkılarda bulundum, zira renklerden, ince kalın giysilerden, mevsimlerden, mevsime uygun giyinmekten, okula giderken giyilebileceklerden, okulsa hangi arkadaşının hangi kıyafetini beğeneceğinden uzun uzun sohbet ettik. Güçlü ve özgür bireyler için şimdiden işe koyulma vakti.



25 Eylül 2014 Perşembe

GÜLE GÜLE SANA...

Sadece kızlar mı oynar bu güzel bebeklerle? Bizim tıfıl da bayılır bebeklere. Bayılır bayılmasına ama bu kadar minik olmak zorunda mıydı...
Bu son çırpınış çok trajik oldu. Temizlenmek üzere lavaboya giden ciciş bebek özenle son yolculuğuna uğurlandı. Güle güle sana yolun açık olsun:)))))

21 Eylül 2014 Pazar

LEZZETLİ BİR ATIŞTIRMALIK: KIŞ DONDURMASI!

Malum sonbahardayız, gerçi bizim gibi Akdeniz'de  yaşayanlar yazdan kalma günleri sürdürüyor ve bizim çocuklar da dondurma keyfini uzatıyor. Yine de farklı bir sunum olması sebebiyle, sonbahara ve elbette kışa yakışır bir atıştırmalık diye düşündüm. Erzak dolaplarını boşaltırken yazdan kalma dondurma külahlarına sardırınca bizim yam yam çareyi bunda buldum:
"Oğlum evde dondurma yok, hem bak öksürüyorsun" falan filan kar etmedi. Ben de "sen hiç kış dondurması yedin mi? Anneanne bize bu dondurmadan yapardı, biz bayılırdık" diye lafa girdim. Sonuç:
Gelelim nasıl yapıldığına aslında mantık çok basit, ve elbette çok sağlıklı. Meyve püresi ana malzememiz, Kıvam vermek için iyice ezilmiş- dövülmüş fındık ya da ceviz. Üzerine sossuz olmaz: gelsin çilek reçeli

Ben biraz dişli olan fındıkları da ekledim. Kıvam alınca külaha doldurdum ve sosladım. 
Daha dondurmamsı olsun diye külaha koymadan bir parça dolapta bekletebilirsiniz. Küçüklerin bunu seveceğini düşünüyorum, en azından bizim evden tam not aldı. Afiyet olsun...

13 Eylül 2014 Cumartesi

SAĞLIKLI KAFA SAĞLIKLI VÜCUTTA...

Hadi yaz bitmeden, hadi hala açık alanları, balkon, terasları, bahçe, parkları kullanabiliyorken beraber basketbol oynayalım, hem de deniz makarnalarıyla...

Hop hop altın top yani..Biz iki farklı boy yaptık, hangisine atabileceğiz hesabı:)))) Deneyin eğleneceksiniz...

1 Eylül 2014 Pazartesi

YENİ YIL YENİ SINIFLAR...

Bugün itibariyle biz öğretmenler yeni eğitim öğretim yılına başlamış bulunmaktayız. Bugünün konusu sınıflar, hazırlıklardı. Yarından itibaren "süslemeler" konusuna geçeriz diye düşünüyorum. Bizim gibiler için geçen seneki sınıf süslemelerimiz...Ha bu arada okul önceci olmayanlar ve özellikle anneler siz de çocuklarınızın odaları için de düşünebilirsiniz:)))