25 Şubat 2014 Salı

ARABALAR GARAJA

Mukavva kartonlardan yaptığım renkli arabalar için yine mukavvadan 2 boyutlu garaj yaptım. Yabancı bir sitede benzerini gördüğüm bu çalışmaya bizim oğlanın yaş seviyesine uyarladım. Onlar sayılar üzerine bir garaj tasarlamışlardı, ancak 2 yaşındaki oğlum için sayı eşleştirme üzerine bir oyun ağır olurdu. Hemen renklere uyarladım. Biz arabalarımızla gezintilere çıktık. Bu arada bu araba nereye gidiyor? gittiği yerde kimler var? gibi sorularla sohbet ettik. Bir süre sonra arabamız yoruldu ve garajda dinlenme zamanı geldi. İşte o zaman da arabayı rengine göre olan park yerine park ettik ve sıra başka bir arabaya geldi... Bu oyuncağı yapalı aslında 1 ay oldu ve hala zevkle oynuyoruz. Oyunu revize edip bugün kartondan bir yol hazırlayıp garaj önüne ekledik. Yaptığımız yolda arabalarımızı gezdirdik. Yolun fotoğraflarını çekmedim, ama işte renkli arabalarımız ve garajımız:




23 Şubat 2014 Pazar

İPTEN PÜFTEN OYUNLAR...

Son eğlencemiz ipler... Biraz izlediğim polisiye filmlerden biraz da bilim kurgu merakımdan olsa gerek önce şu lazer ışınlı güvenlik önlemleri geldi aklıma, hani genellikle kırmızı olan ve kahramanın dokunmadan geçmeye çalıştıklarından. Ama bir fark vardı: bizim ipimiz maviydi ve evde o ipi o şekilde bağlayacak

sadece kanepe koltukları vardı.
Gördüğünüz düzeneği kurduk önce. ilk önce iplere basmadan yürümeye çalıştık, bir kaç denemeden sonra bu sefer iplere basmaya başladık. En hızlı ve çok kim basacak hesabı bir oyun tutturduk ki bu bizim oğlanın çok hoşuna gitti. Sonradan aklıma geldi, bu ipleri farklı renklerde bağlayıp renklere göre iplere basma oyunu da oynayabiliriz, diye. 
Yalnız hemen belirtmeliyim paylaştığım bir çok etkinliği çocuğunuz yalnız da oynayabilecekken bu oyun mutlaka bir yetişkin gözetiminde oynanmalı, çünkü ipler çocuğunuz için tehlikeli durumlar oluşturabilir. Bizim oğlan bir ara iplere dolandı. Ben de kendisi çıksın, bakalım ne yapacak diye izlemeye başladım. Sonuç : ipi boğazına dolamayı başardı. Bu gibi durumlar yaşanabilir. Aman tedbiri elden bırakmayalım.



20 Şubat 2014 Perşembe

ELMADA SON NOKTA: ELMA ŞEKERİ

         Bu aralar gördüğünüz gibi elmaya kafayı takmış durumdayım. Sınıfta da elma içerikli bir çok çalışma yaptık. Bugün de elma şekeri denedik. Haftada bir gün deney günü yapıyoruz sınıfta ve bugünü de kaynama, ısı, pişme, renk değişimi, soğuma ve soğumayla birlikte kıvam değişimini de içeren elma şekeri yapmaya ayırdık. Sandığımdan zormuş, önce onu belirteyim. Şöyle ki zaman istiyor. Ben bir velimden yardım istedim. Bugün sınıf ablamız da yoktu, biraz zorlandık. 24 kişilik sınıfa göre tarifi vereyim size: 8 bardak su, 16 bardak şeker, 4 çorba kaşığı limon suyu ve gıda boyası. Bu tarifle biz yaklaşık olarak 40 elma hazırladık. Oranları siz arttrıp azalta bilirsiniz. Önce şekerle suyu iyice kaynattık ve daha sonra gıda boyasından bir tutam ekledik. Gıda boyasıyla beraber limon suyunu da ekledik ve kaynatmaya devam ettik.


Bu süre boyunca biz de çocuklarla şekerin ilk başta nasıl dibe çöktüğünü, kaynamaya başlamadan önce ve sonrasında nasıl renk değiştirdiğini, şekerin çözüldüğünü gözledik. Yaklaşık 1 saat sonra şerbet kıvama geliyor. Doğru okudunuz 1 saat kadar bekledik, macunumsu bir kıvam almıştı artık şerbet ve ilk denemeleri yaptık. Çöp şişlere elmaları taktık ve çocuklar sırayla gelip elmalarını macuna buladılar, biz de devamını getirip tepsiye dizdik. Başta da belirttiğim gibi okulda yapmak biraz zahmetli ve zaman alıcı, ancak bir veli yardımıyla işler daha rahat ilerliyor. Macun kaynarken biz de çocuklarla büyük boy kraft (ambalaj) kağıdına yuvarlama ile elma yaptık. Elmaları iyice soğumaları için okulda bıraktık, çünkü çıkış saatinde ancak bitmişti ve tam soğumamıştılar. Yarın afiyetle yiyeceğiz. Velim Filiz Hanıma da buradan tekrar teşekkür ediyorum. İşte şekerlerimiz... Bu arada biz ikinci partide içine biraz mavi boya da ekledik ve siyahımsı elmalar elde ettik. Yarın bir pamuk prenses dramasıyla konuyu bağlamayı düşünüyorum.

Evde rahatlıkla yapabiliriz aslında, daha pratik olur doğrusu. Yalnız bir kaç elma için olmaz galiba, belki çocuğunuzun arkadaşlarının geleceği bir gün onlara sürpriz yapabilirsiniz.

18 Şubat 2014 Salı

ELMAYI YEDİK...

Sonunda ayvayı değil ama elmayı yedik arkadaşlar. İşte arda kalanlar...



Daha önce elmalarımıza kurtcuk girmişti hatırlarsanız:) Şimdi de dayanamadık yedik. Çok basit bu etkinliği biz önce-sonra kavramıyla ilgili tamamlama çalışması olarak yaptık. Biraz biçimsiz geldiyse elmaların yendiğindendir diyelim:))) yoksa biz bu teknikle yenmemiş elmalar yapsak neler çıkartırdık ortaya. örnek istiyorsanız bakınız elma kurdu yazımız. Bu aralar bu kağıt havlu ve tuvalet kağıdı ruloları özel ilgi alanım fark ettiyseniz. sizin de ilginç fikirleriniz varsa bekleriz...

16 Şubat 2014 Pazar

CIVIK VE VICIK ŞEYLER PARTİSİ :)))))

        Aslında bu etkinliği de "oğluşla evde ne yapıyoruz?" başlığında yazmayı düşünmüştüm, ama öyle eğlendik ki bu konuyla ilgili ayrıca ilgilenmeye karar verdim. Bir çok yabancı yayını incelediğimde duyu gelişimine çok önem verdiklerini, bizimse  evlerimizin temizliği ve selameti açısından neredeyse es geçtiğimizi  fark ettim. Bunun sosyo ekonomik, kültürel v.s. alt yapılarını ve nedenlerini bu kısacık yazıda elbette incelemeyeceğiz, çünkü bu konuda bir destan yazılabilir. Sadede gelirsek öğlen çıktığımız market alışverişinde bir bayanın elinde üzerinde bitkisel vurgusu olan jöleyi fark ettim ve ampul yandı bende. Eşim ilk başta bizim oğlanın yam yamlığından onu yiyeceği ve sağlıklı bir gıda ürünü olmadığı için fikrimden pek hoşlanmadı ama yaşayacağı mutluluğu anlatarak ikna etmem zor olmadı hemen vişneli bir tane aldım. Öğlen  oğlan uyurken hazırladım. Küçük bir kaseye de ayırıp içine kuru fasulyeler attım ki daha çok duyulu olsun diye:))) Bizim gibi Akdeniz'de  yaşayanlar bugün şanslıydı bahar bile diyemeyeceğim resmen bir yaz günü vardı. Balkona teçhizatı kurdum. İlk başta kendinden beklenmeyecek kadar temkinliydi oğlum, öyle yemeye falan da kalkmadı. Demek ki dedim büyüyor, oyun öncesi bunu yenmeyeceğine dair bir uyarı yeterli oldu. Gerçi fasulyeleri tanıdığı için bir iki yeme hamlesi oldu ama onu da "çiğ" diyerek vazgeçirdik. Gerçekten çok eğlendi, öyle ki kaldıramadık başından. Oyunu balkonda oynadığımız içinde temizliği çok rahattı. oğlanı balkonda yarı soyduk, önlük giydirdiğimiz için sadece ellerini ve yüzünü yıkamak yeterli oldu. Balkonu da bol suyla yıkadığımda her şey eski düzenindeydi. İşte sonuçlar:



14 Şubat 2014 Cuma

Oğluşla biz evde ne yapıyoruz (4)

Sanıyorum bu serinin 4. paylaşımı, emin de değilim ama bu paylaşımlar umarım size de eğlenceli geliyordur. çünkü hemen hepsi hem çok ekonomik, hem çok kolay yapımlı hem de eğlenceli. Şimdi de oyun kartlarına geldi sıra. Basit şekilde hazırladığım sayı kartlarından bahsetmiştim daha önce, biraz daha nette dolaşınca ücretsiz indirme hakkının olduğu bazı görseller buldum. Tabi ki kaçırmadım, hemen renkli çıktı aldım ve hemen bir kırtasiyede pres yaptırdım. Hani şu kimlikleri falanda kapladıkları bir plastik var ya, adını şu an itibariyle unuttum ama işte ondan kaplattım. Böylece biraz daha uzun ömürlü oldu kartlarım, görsel olarak da tatmin ediciydiler doğrusu. Ben daha çok parça bütüne yönelik görseller kullandım, sizin ve çocuğunuzun ihtiyacına göre tercihler değişir elbette. Kırtasiyelerdeki oyun kartlarının kısa süreli oluşunu, çocuğunuzun bu oyuncakları kısa sürede tüketeceğini ve çeşitliliği düşünürseniz denenebilecek bir fikir. İşte fotograflarımız...


9 Şubat 2014 Pazar

OĞLUŞLA BİZ EVDE NE YAPIYORUZ (3)

Evde oğlumla oynamak, oğlum büyüdükçe daha da eğlenceli hale gelmeye  başladı ve bunu aksattığımda bir şeyler eksik kalmış gibi hissediyorum. Bir sürü farklı tarzda oyuncağımız var, ama bence en eğlenceli olanlar beraber yaptıklarımız ve evde yaptıklarımız. "oğlum bi dur, bak şimdi ne yapacağız", " çekme yırtılır" nidaları arasında onun heyecanlı bakışlarıyla tamamlananlar ve beraber ilk denemeler. Bu gün de bir kaç gün önce oğlumla yapımına beraber başladığımız, ancak malzemelerin hassaslığı ve silikon tabancasının tehlikeli oluşu nedeniyle o uyurken tamamladığım oyuncağımızı beğenilerinize sunuyorum. Biz oynarken çok eğlendik. Hatta evde teyzemizin aldığı bir oyuncakla bunu bütünleştirdik ve çifte eğlence birleşik oyun zevkini yaşadık:))) Şiddetle tavsiye ederiz. Yapımı da çok kolaydı üstelik. Çocuğunuzu bu eğlenceden mahrum bırakmayın. El göz koordinasyonu açısından da oldukça faydalı. Biz oynamaya başlamadan sırayla arabalarını denedik sığanları sığmayanları ayırdık, sonra başka toplu oyuncaklarımız vardı yine aynı şekilde sığanları sığmayanları ayırdık ki bu da 2-3 yaş çocukları için önemli bir etkinlik. En sonunda bu toplarda karar kıldık. Şimdiden kolay gelsin...